Çimşit

ÇİMŞİT KÖYÜ TARİHİ

Ankara Konya karayoluna 1,5 km,ilçe merkezine ise 40 km.uzaklıkta olan Köy,Emirler,Karacaören,Ahmetçayırı ve Bezirhane köyü ile komşudur.Eski Tunç Çağı'ndan itibaren iskan gören köyün içinde ''Kale Höyük'' bulunmaktadır.Ayrıca Turgut,Çörekoğlu,Kabaklı ve Pırallar mevkilerinde değişik dönemlere ait yerleşmeler bulunmaktadır.

Pırallar mevkiinde bulunan,insan eli ile yapılan mağara oldukca önemlidir.Dere yamacında,kayalık bir mevkide,düzlüğe hakim bir yamaçta,küçük bir giriş kapısı bulunan mağaranın koridoru yan odacıklarla,daha sonrada daralan bir koridorla devam etmektedir. Kanaatimizce bu Mağaralar Roma ve Bizans döneminde manastır ve korunma amaçlı kullanılmıştır.

Anadolu Selçukluları döneminde Müslüman Oğuz Türkmen boylarının iskanına açılan bölge ilk olarak Karacadağ nahiyesine,daha sonra çukurcak nahiyesine bağlanır.Bozulus Türkmen aşiretindendir.

''Cemşid'' ve'' Cimşidlü'' isimleri ile anılan köyün tarihi ile ilgili temin edilen ilk belge Kasım 1633 tarihlidir.Bu belgede özetle;Küçük Haymana Kazasına bağlı Cimşidlü köyünden el-Hac İsa,köy Camiinin hatibi iken vefat etmiş ve yerine Ali Halife,Haymana Kadısı Sunullah efendi tarafından Hatip olarak tayin edilir. Bu vakıf kaydı,köyün büyük bir nüfusa sahip olduğunu ve köyde Cuma Namazının kılındığını,eğitim seviyesininde yüksek olduğunu göstermektedir.Çünkü o tarihlerde bazı köylerde sadece vakit Namazları için ''mescid'' bulunmaktaydı. Cuma Namazının kılınabilmesi için resmi görevli bir ''hatib''in bulunması gerekiyordu.Daha sonraki yıllarda köyün Tabanlı nahiyesine(Bala kazası) bağlandığını görüyoruz. 21 Haziran 1909 tarihli bir Vakıf belgesinde de'' Nazif Efendi Alişan'',Bala kazasına bağlı Cimşid Köyü Camii'ne''hatip'' olarak tayin edilir.Eski Camii yıkılarak yenisi 1950 yılında yaptırılır. 1960 yılında Çankaya ,İlçesine,1985 yılında da Gölbaşı İlçesine bağlanır.

Rivayetlere göre Köye ilk olarak Türkmen cemaatinden Sallanbaşlar,Sarımehmetler,Abdurrahmanlar,Ciyallar,Hacıismailler,Bayramlarve Sarısakallar yerleşir. Daha sonraki yıllarda Elazığdan Çayanlar,Çankırıdan Alikaalar,Ayaş kazasından Çıtaklar,Bala Yörelli Köyünden Göçerler,Erzurumdan muhacir Mehmet,Raif,Hacı Yusuf aileleri,Trabzondan Polatlar,Çepni Türkmeni Mesto Mustafa ve Bölükbaşlar köye yerleşir.

Kızılyüce,Kızılkırma,Tilkideliği,Kartallık,Böğelektepe tepeleri bulunan köyde,mera çeşmelerinin sayısı oldukca fazladır.Yeni yapılaşmanın hızla geliştiği köde,geleneksel mimari yapı malzemesi kerpiç ve çorak ve çatılı damdır.Modern tarım aletleri kullanılarak yapılan Tarım faaliyetlerinde buğday,arpa,nohut,kimyon ve ayçiçeği yetiştirilir.

Köyün girişinde yeşil alan yapılmış ve çam ağaçları yetiştirilmektedir.Ayrıca köy ana yolu Köyün Derneği tarafından ağaçlandırma yapılmaktadır.Bahçelerde elma,kayısı ve erik,ihtiyaca görede sebze yetiştirilmektedir.2006 yılı nüfus sayımında 1469 nüfusludur.

Büyük ve küçük baş hayvanlardan sığır ve koyun yetiştirilen köyde ara ara büyükbaş hayvan besiciliğide yapılmaktadır.Ayrıca her evde günlük yumurta ihtiyacı için kümes tavukculuğu yapılır.

Köyde eğitim seviyesi oldukca yüksektir.İlk Öğretim taşımalı olarak yapılmakta ve öğrenciler Bezirhane Beldesine gitmektedir.Prof.Dr.Recai DOĞAN (İlahiyatcı) İbrahim DEMİREL(Brokrat) Bülent KAYA(Dahiliye Doktor) Yunus DOĞAN(İşadamı) Seyman Petrol,Yıldırım Motor Kemal Özdemir Çimşit doğumludur. oto yedek parça,plastik sanay,i Demir doğrama,oto galeri,taksi gibi bir çok dalda esnafları mevcuttur.İçme suyu şebekesi mevcut,kanalizasyon tam randımanlı değil.Türkmen geleneğinin hakim olduğpu köyde tandır ocakda Bazlama,yufka,içli çörek,kömbe,katmerli ve gözleme yapılır.

KÜLTÜRÜMÜZ

Genelde iç Anadolu'nun gelenek göreneklerine sahip olan köyümüzde eskisi kadar olmazsa da hala bazı geleneklerimizi devam ettirmekteyiz.Bunları sayacak olursak Tatlılık, Nişan, Düğün (Sünnet dahil) bu üç aşamadaki göreneklerimiz. Tatlılıkta kız isteme işi tatlıya bağlanmışsa yani, kız oğlanı oğlan kızı istemişse aileleri de rızasıyla bu iki ailenin akrabalıklarının başlamasını simgeleyen kız ve oğlan tarafının yakın ve birinci derece akrabalarının bir araya gelip hep beraber kız evine gidilip oğlan tarafının aile veya akraba büyüğünün kız evinde tekrar ALLAH'ın emrini anıp, kız babası, dedesi ya da amca, dayının rızasını alıp ALLAH'ın emri kabulünden sonra: hadi hayırlı olsun deyip dua edildikten sonra tatlıların yenmesidir(lokum, bisküvi, çikolata vb.)

.............Nişan merasiminde ise, kız ve oğlan tarafı biraz daha çevreye açılıp akraba, komşu, ahbap, arkadaş gibi çevrelerine davetiye ya da başka yollarla haber edip nişanlarını ilan etmeleri. Nişanlarımız sazlı, davullu, zurnalı yapılmasının yanında mevlüdü şerif ve dualarla yapanlarımız oluyor.

.............Düğünler ise: kişi köyümüzde düğün yapacaksa Cuma günü ikindi namazının ardından Cami cemaati ve diğer insanların toplanmasıyla düğün olacak evin bahçesinde köy imamın ya da ilmi bilgileri yeterli olan köyümüzdeki ahalinin birinin dua edip hayır diledikten sonra toplanan topluluğa fındık, fıstık vs dağıtılır. Düğün sahibine düğünün hayırlı olmasını dilekleri iletir dağılırlar. Duadan sonra Türk bayrağı düğün olan evin en yüksek yerine dikilir gelin gelene kadar burada asılı kalır.

.............Düğün cuma, cumartesi devam eder. Cumartesi akşamı oğlan evi kız evine bir grupla geline kına yakar gelirler. Damat kınası ise okşama ve manilerle bir grup gencin damatla beraber beyaz çarşaf altında okşama ve dua bitene kadar onlarda damada sembolik kına yakılır . Sonra eğlence davul zurna eşliğinde halayla ve sazla oyun havalarıyla oynanır. Gece geç saatlere kadar devam eder.

.............Pazar günü gelin nerede ise arabalarla konvoy oluşturulup alınmaya gidilir. Gelin hazırlanmaca kız evinde de halay ve oyun havaları oynanır. Gelin hazır olunca evin büyüğü baba, ağabey ya da kardeş, amca gelinin koluna girer arabaya bindirilir. Eskiden bu sanırız atlara bindirilerek olurdu. Damat babası ya da büyüğü gelin indikten sonra isterse etli pilav ve hoşaf(komposto) ile köylü ve davetlilerle nikah yemeği verilir.

Nişan Yürüyüşü: Zamanla bu adetimiz kalkmış olsa da eskiler ve yaşayanlar bilirler. 1990 lı yıllardan sonra bu gelenek ve kültürümüz yok olmuştur, ama çoğu insanımızda hatıraları vardır. Nişan yürüyüşü damat evinden gelin evine gidilen yol bölümünde cumartesi ikindi namazından sonra erkek evi davetlileri ile yol boyu davul zurna eşliğinde gençlerin Türk bayrağı önde olmasıyla, bayrak taşıyan, gelinin aynasını taşıyan ve 2 gencin davul ve zurnanın havasında zıplayarak bıçak oynamalarıyla gelin evine varılır(bunlara bıçakcı denirdi). Kız evi gelen misafirlere izzeti ikramda bulunur, misafirlerini rahat ettirmeye çalışır. Bunların yanında kız evine damat tarıfı nişan eşyaları, içinde bir kat yatak, çeyiz sandığı, gelinin giyecekleri kız evine bırakılır. Nişanı takacak kişinin okuyup bitirdikten sonra kabuklu fıstıkla Konya şeketi bir tepsi içerisinde dolanarak dağıtılırdı. Takı işlemi bitince dualar edilip kız evinden ayrılır.

Çeyiz Sergisi: Bu kültürümüz gelinin önceden bu günler için hazırladığı el emeği göz nuru el işleri ve çeşitli mutfak eşyalarını sergilemesidir. 90'lı yıllardan önce gelinlerin çeyiz sergileri köylerde değişik mekan ve zamanlarda gerçekleşirdi. Önceleri çeyiz evin bir odasında 1 hafta sergilenir Pazar günü gelin çıkacağı sabah erkenden odadaki çeyizler sağlı sollu, çapraz, düz ipler gerilerek çeyizi asılır. Tüm köy halkı ve davetliler görür. Köy imamı dua ettikten sonra damat tarafı çeyizi toparlayarak paketler. Çok önceleri At arabalarıyla sonraları Traktörle damat evine götürülerek gelinin eşyası yerleştirilir.

Sin Sin Ateşi: Sin sin ateşi geçmişten günümüze gelen bir kültürümüzdür. Sin sin ateşi düğün evlerinde kurulan bir ateş yakma eylemidir. Geçmiş zamanlarda bu ateş odunlar tutuşturularak yapılırdı. Yana odun ateşinin üzerinden sırayla herkes atlamaya çalışırdı. Bu ateşin birde nöbetçisi olurdu. Nöbetçiye ebe denilirdi. Ateşin üzerinden atlayanlar ebeye yakalanmadan atlamaya çalışırlardı. Ebeye yakalanan hafifçe bir badire veya çırpıştırma olurdu, kimisi ateşten atlayamaz ateşe basardı, kimisi rüzgarın yön değiştirmesiyle odun ateşinden sim siyah olurdu.Ortaya çıkan bu görüntüler onları seyretmeye gelen insanlara hoşça vakit geçirmesine sebep olurdu.Sin sin ateşinin üzerinden atlayarak geçmek aynı zamanda gençliğin ve güçlülüğün bir göstergesiydi.

Kakül Kesme: Düğün bittiği günün ertesi günü Aile büyüğü, eş-dost ve komşuları evine davet eder.gelenlere düğünde kesilen küçük baş hayvanların kelle ve paçası ayrılır ve onları pişirip misafirlere ikram ederler. Gelin davetlilerin ortasına oturup bekler ve köyde iyi saç bakımı ve düzeni sağlayan eli yatkın birisi gelinin duvağını açar, alnının üzerindeki saçları ortasından kesip kulaklarına uzanan kakül salarlar. Geline hediye olarak maddi yardımda bulunan misafirler iyi dileklerle ayrılırlar.

Diş Hediği: Bu geleneğimiz ise genelde ilk çocuğa yapılmakla birlikte her çocuğa yapanlarda olur. Yeni doğan bebeğin 4-10 aylık iken çıkan ilk dişi için annesinin heyecanı ile birlikte, buğday-mercimek-nohut karışımı kaynatılan hedik davet edilen aile ,akraba ve yakınlarıyla servis edilerek yenilir. Çocuk ailesi boş bir tepsinin içine çeşitli alet, madde,nesne gibi eşyalar(tarak.ayna, altın,para,kalem,kitabcık) koyarlar bebek tepsinin içinden eline ne alırsa o meslekten hayatını kazanacağı tesellisi getirilir.Sonra hep birlikte ev sahiplerinin ikramlarıyla sohbet edilip iyi dilek ve temennilerle misafirler ayrılır.

Cenaze merasimi: Bizim kültürümüzde cenazeye saygının ayrı bir yeri vardır. Köyümüzden her kimse vefat etmişse insanlar mutlaka ve mutlaka cenazeye katılım yapmak için ellerinden geleni yaparlar.

Cenaze haberi duyulunca camimizde sela verilir ve vefat eden kişi söylenir. İnsanlarımız yaz kış soğuk sıcak demeden el ele verip mezar kazarlar. Bir yandan da camide ihtiyar ve gençlerimiz hatim yapıp meftunun ruhuna hediye ederler. Burada dost düşman ayrımı yapılmaz.

Cenaze köyde ise yıkanır, kefenlenir, defnedilir dışarıdan gelecekse hazır beklenir. Misafirlerin yemekleri hazırlanır...

İLETİŞİM

ÇİMŞİT KÖYÜ KÜLTÜR DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ İLETİŞİM...

Bahçelievler Mah.Ankara Cad.277 Sok.No:2 Gölbaşı-ANKARA

Dernek TEL: (312) 485 23 25

Dernek GSM: 0 533 330 19 15

E-posta: dernek@cimsitdernegi.com



ÇİMŞİT KÖYÜ MUHTARLIĞI İLETİŞİM...

KÖY MUHTARIMIZ : Mahmut YILDIZ

AZALARIMIZ : Ergül GÜNEŞ
Hasan ÖZTÜRK
Haluk SERT
Tahir DÖNMEZGÜÇ


Muhtarlık TEL: (312) 611 01 38

Muhtarlık GSM: 0 542 674 08 07

gardaş bnm köyümle ilgili konuyu bari sen acma yaaaaaaaaa.....

nese saol paylasım için........

acmıs gardasım sende baska konular ac

öle olcak ztn...

herşey CİMŞİT İÇİN

kürşad ve ziya abi de çimşitli.....

öle tabi :D

bu arada dolu falcon oldu :D

HERŞEY ÇİMŞİT İÇİN

olamaz mı gardasım